14 Şubat 1971 tarihinde Beyoğlu Hastanesi adıyla hizmete başladı. Daha sonraki yıllarda Okmeydanı Eğitim ve Araştırma Hastanesi adını alan kuruma, COVID-19 salgını nedeniyle hayatını kaybeden ve salgının ilk vakalarına bakan Prof. Dr. Cemil Taşçıoğlu’nun adı verildi.

İlk etabı 800 yataklı olarak Okmeydanı Eğitim ve Araştırma Hastanesi yenileme projesi kapsamında 2013 yılı sonunda başlandı. Mevcut hastanenin işleyişi de kesintiye uğramadan iki aşamada tamamlanması planlanan ilk etap 30 Mart 2020 tarihinde hizmete açıldı. Yılda 1,5 milyon ayakta ve 50 bin yatan hastaya şifa vermesi hedeflenen yeni hastane bünyesinde 33 farklı branşta klinik ve 8 farklı branşta yoğun bakım ünitesi bulunmaktadır.

Hastane, sismik izolasyon tekniği ve akıllı bina teknolojisiyle inşa edildi. 300 adetin üzerinde sismik izolatör kullanılan bina, deprem anında yükün yaklaşık yüzde 90'ını absorbe edecek ve böylece hastane olası bir deprem anında ve sonrasında da kesintisiz hizmette kalabilecek. Aynı zamanda Leed Gold (Yeşil Bina) Sertifikalı çevreci bir kamu hastanesi olmasıyla da oldukça önemli ve değerli bir proje. Her detayı özenle ve dikkatle tasarlanan bu projede öncelik insan sağlığı ve birincil hedef enerji ve su verimliliği olmuştur.

İstanbul Valiliği, İstanbul Proje Koordinasyon Birimi tarafından yeniden yapım işleri üstlenilen, Yüksel Proje müşavirliği ve ana yüklenici firması Taşyapı olan bu projede bina güvenliği işleri de Ateksis tarafından çalışılmıştır.

Beş bloktan oluşan ilk fazda yaklaşık 10000 nokta ile yangın algılaması yapılmakta. Alarmların tespiti ve sonrasında alınacak tedbirlerin oldukça kritik olduğu bu projede her bir mahal için koşullara uygun algılama ekipmanı seçildi. Genişleyebilen modüler yapılı Siemens Cerberus serisi yangın panelleri, yazılım üzerinden de kontrol ve yönetimi mümkün şekilde, esnek yapıda çalışmaya uygun olarak devreye alınmıştır. Gerekli tahliye senaryosu, bu senaryoya bağlı elektromekanik ekipmanların durum ve konumları danışman görüşleri ile çalışılarak saha uygulaması tamamlanmıştır.

Kapalı otoparklarda birçok aracın aynı anda çalışmasıyla açığa çıkan zehirli gazlar kabul edilen güvenli sınır değerin üzerine çıkabilmektedir. Karbon monoksit (CO) renksiz, kokusuz, tatsız bir gaz olup, gözle ya da diğer duyularla tespiti mümkün olmayan, insan ve hayvanlar için yüksek seviyede zehirleyici bir gazdır. Bu alanlar özelinde gazın sınır değerlere ulaşmadan algılanması ve içerideki zehirli gazın tahliyesinin başlatılması da önemli ve kritik bir konudur. Gazın algılanması için kullanılan dedektörler ve sistem merkezleri de bina yangın algılama sistemiyle entegre olarak çalışmaktadır.

Bina genelinde ve bölgeler özelinde acil durum mesajlarının yayınlanmasıyla birlikte canlı anonsların da yapılabilmesine uygun olarak tasarlanan seslendirme sistemi yaklaşık 2500 adet hoparlör ve çağrı istasyonlarıyla Bosch Praesideo serisi ürün ailesi ile çalışılmıştır. Sistem, olası alarm durumlarında senaryolara uygun şekilde eş zamanı olarak birden fazla bölgede birbirinden farklı anonsların yayınlanabilmesini sağlayacak alt yapıyla uygulanmıştır. Böylece farklı bölgelerde birbirinden bağımsız tedbirlerle süreç yönetimi desteklenerek hareket planı üzerindeki hakimiyet en üst seviyelere taşınmaktadır.

Bina içinde ve çevresinde can ve mal güvenliğinin sağlanabilmesi için Bosch marka kameralar ile 700 üzerinde noktadan alınan görüntüler 7/24 takip ve kayıt edilmektedir. Kullanıcı dostu ara yüzü ve kameraların video analiz özellikleriyle bu sistem hem genel güvenlik takibinde hem de alarm ya da afet durumlarının tespit edilmesinde oldukça önemlidir.

1000 üzerinde kart okuyucuyla kurulan kontrollü geçiş sistemi ile hastaların yetkisi olmayan alanlara erişiminin önüne geçilmiş ve hastane personeli için dolaşım kolaylığı hedeflenmekte. Siemens Sipass kartlı geçiş sistemi de binadaki diğer sistemlerle entegre çalışarak esnek ve güvenli giriş kontrolü sunmakta. Bina güvenliğini de kapsayan senaryolar ile gerekli durumlarda sistem merkezinden kilitlenebilen ya da alarm durumlarında yine sistem merkezi üzerinden tamamen serbest bırakılabilen bu kapılar ile üst seviye güvenlik sağlanmıştır.

Bina güvenliğiyle birlikte konforun da ön planda olması hedeflenen bu projede IPTV ve merkezi saat sistemleri de kapsamımız dahilinde tamamlanmıştır. 1000 üzerinde kullanıcıya hizmet verebilecek Alcad marka IPTV sistem merkezi kullanıma hazır olarak teslim edilmiştir. Merkezi saat sistemi ise bina data ağına bağlanan yaklaşık 500 adet analog ve dijital kasa Bodet IP saat ile tasarlanmıştır. Tüm saatler eş zamanlı olarak tek noktadan yönetilebilmekte ve hastanenin her noktasında zamana erişilebilmektedir.

Sistem merkezleri ve tüm uç ekipmanlar bağlı bulundukları yönetmelikler ve standartlara uygun olarak tasarlanıp devreye alım işleri tamamlanmıştır.

Prof. Dr. Cemil Taşcıoğlu Şehir Hastanesi, her biri alanında uzman, tecrübeli firmalar ve değerli ekipleriyle birlikte yürüttüğümüz ve tüm dünyanın mücadelesinin sürdüğü Covid-19’un zorlu koşullarına rağmen, eksiksiz bir şekilde tamamlanmış ve güçlü kalelerimizden biri olarak hizmete girmiştir.